Hamilelikte Kan Gelmesi

Hamilelikte kan gelmesi, hamilelik bir kadın için özel ve zorlu bir dönemdir. Bu dönemde anne vücudunda birtakım değişiklikler yaşanır. Anne adayı hem fiziksel hem de psikolojik olarak birtakım sıkıntılar yaşayabilir. Hamilelikte kan gelmesi de bu sıkıntılardan biridir. Bu dönemde görülen kan ne boyutta olursa olsun ihmal edilmemeli ve bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Hamilelikte kan birçok nedenden dolayı meydana gelebilir.

Hamilelikte kan gelme nedenlerinden biri döllenen yumurtanın rahim duvarına yerleşmesidir. Görülen kanama miktarı oldukça azdır ve birkaç gün içinde müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden geçebilir. Bu süreçte yaşanan kanama âdet kanaması ile tamamen farklıdır. Kahverengi ya da açık pembe şeklinde görülebilir.

İlerleme kanaması olarak adlandırılan kanama türü hamilelik döneminde sık karşılaşılan kanamalardan biridir. İlerleme kanamasında olduğu gibi tehlikeli bir kanama türü değildir. Birkaç gün hafif seyrederek kendiliğinden yok olabilir.

Hamilelik döneminde düşük riskinden dolayı da kan görülebilir. Devamlı olarak kanaması olan gebelerde ilk akla gelen düşük tehlikesidir. Bu süreçte devamlı kan gelmesi %50 oranında düşüğe neden olur. Yerleşme ve ilerleme dönemlerinde meydana gelen kanamadan tamamen farklıdır. Şiddetli bir kanama ile kramp tarzı ağrılar oluşabilir. Karında ciddi anlamda acı, titreme, ateş de kanamaya eşlik edebilir. Eğer hamileliğin ilk dönemlerinde şiddetli bir şekilde kanama görülüyorsa vakit kaybı yaşanmadan sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Servikal bölgede meydana gelen tahriş hamilelik döneminde kanamaya neden olan bir diğer sorundur. Hormonlar nedeniyle meydana gelen servikal tahriş ile cinsel beraberlik devam ettiriliyorsa kanama oluşma ihtimali yüksektir. Cinsel birliktelik ile bulaşan bazı hastalıklarda hamilelikte kan gelmesine yol açabilir.

Dış gebelik hamilelikte kanamaya yol açabilir. Çok ciddi boyutlarda kanama dış gebelik nedeniyle görülebilir. Döllenen yumurta konumlanması gereken yerin haricinde başka bir alana konumlandığında dış gebelik oluşur. Yumurta konumlandığı bölgede gelişimine devam ettikçe baş dönmesi, ağrı ve yoğun bir şekilde kanama yaşanır.

Gebeliğin son dönemlerine ulaşıldığında yine önemli sorunlar nedeniyle kanama oluşma ihtimali vardır. Genellikle hamileliğin 6. Ayından sonra gerçekleşen kanamalarda hem anne hem de bebek sağlığı için kanamanın nedeni detaylı bir şekilde araştırılmalı ve geç kalınmadan müdahale edilmelidir.

Hamilelikte plasentaya bağlı kanamaların görülme olasılığı da vardır. Bazen kanama çok hafif olurken bazı vakalarda şiddetli kanamalar görülebilir. Ultrason yardımı ile kanamanın nedeni kolaylıkla belirlenebilir. Anne adayı hastane ortamında gözetim altında tutularak gerekli tedavi yapılır. Plasenta yerinden erken dönemde ayrılırsa yine kanama yaşanabilir. Eğer plasenta alt taraftan ayrılırsa kanama ile belli olur. Ancak plasenta orta taraftan yerinden ayrılırsa yaşanan kanamanın gizli olma ihtimali yüksektir. Rahim kasılması ve rahimde bir sertli oluşabilir. Hem anne hem de anne karnındaki bebek için riskli bir sorundur.

Mol gebelik, erken doğum ve hamileliğe bağlı olmayan kanamalar da hamilelik döneminde görülebilir. Mol gebelikte hücreler plasenta değil tıpkı üzüm salkımı şeklini alır. Erken doğum nedeniyle görülen kanamalar da gebeliğin 37. Haftasından önce meydana gelir. Doğum eylemi erken dönemde başlayarak rahim kasılması ve dolayısı ile kanama görülebilir. Bazen yaşanan kanamaların hamilelik dönemi ile hiçbir alakası olmayabilir. Polip, miyom gibi sorunlar da hamilelik döneminde kanamaya neden olabilir.