Mide kanseri kan tahlilinde tespit edilebilir mi?

Mide kanseri, mide mukozasındaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması ile karakterize edilen ve genellikle ileri aşamalarda belirtiler gösteren bir kanser türüdür. Erken tanı, hastalığın kesin tedavisi açısından kritik öneme sahiptir. Bu makalede, mide kanserinin kan tahlilleri ile tespit edilip edilemeyeceği, mevcut yöntemler ve araştırmalar üzerinde yoğunlaşılacaktır.

Mide kanseri, dünya genelinde sık görülen kanser türlerinden biridir. Özellikle Japonya, Kore ve Doğu Avrupa ülkelerinde daha yüksek insidansa sahiptir. Genel olarak mide kanseri belirtileri arasında iştahsızlık, mide ağrısı, kilo kaybı, bulantı ve kusma yer almaktadır. Bu belirtiler ilerleyen evrelerde daha belirgin hale gelir.

Kan tahlilleri, birçok hastalığın tanısında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak, kan tahlilleri tek başına sağlıklı bireyler ile kanserli bireyler arasında ayrım yapmada yeterli olmayabilir. Kan tahlilleri, genellikle belirli biyomarkerlerin (biyolojik belirteçlerin) düzeylerinin ölçülmesi ile gerçekleştirilir.

• Mide kanserinin kan tahlilleri ile tespitinde dikkate alınabilecek biyomarkerler
• CA 19-9: Karbonhidrat antijeni olarak bilinir ve bazı mide kanseri hastalarında yükselebilir.
• CEA (Carcinoembryonic Antigen): Genellikle kolon kanseri ile ilişkilendirilen bir antijendir, ancak bazı mide kanseri vakalarında da yükselebilir.
• H. pylori antikorları: H. pylori enfeksiyonu, mide kanseri riskini artırabilir ve bu enfeksiyona yönelik antikorların varlığı kan tahlilleri ile belirlenebilir.

Mide kanseri tanısında sadece kan tahlilleri yeterli değildir. Genellikle diğer tanı yöntemleri ile bir arada kullanılır:

• Gastroskopi: Mideyi doğrudan görüntüleme ve gerekirse biyopsi alma yöntemi. Bu yöntem, mide kanserinin doğrudan tespitinde en etkili yöntemdir.
• Grafi: Mide röntgeni ile yapılan inceleme, bazı dış görünüş değişikliklerini tespit edebilir.
• BT ve MRI Tarama: Mide kanserinin yayılımını değerlendirmek için kullanılan görüntüleme yöntemleridir.

Mide kanseri tanısında kan tahlilleri, mevcut biyomarkerler yardımıyla dolaylı bir bilgi sunabilse de, tek başına kesin tanı koymak için yeterli değildir. Gelecekte, moleküler biyoloji ve genetik araştırmaların ilerlemesi ile kan tahlillerinin tanı sürecinde daha etkin hale gelmesi beklenmektedir. Ayrıca, yeni biyomarkerlerin keşfi, erken dönem tespitinde büyük bir potansiyele sahip olabilir.