{ "title": "Kan Uyuşmazlığı", "image": "https://www.kan.gen.tr/images/kan-uyusmazligi.jpg", "date": "21.01.2024 19:57:20", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Kan uyuşmazlığı, vücudumuzda kan dolaşımına başka bir kanın girmesi metabolizma tarafından yabancı olarak algılandığında yaşanan bir sorundur. Metabolizmamızın yabancı kanı alerjen olarak algılaması bu sorunun yaşanmasına neden olur. Bu sorun kandaki negatif ya da pozitif değeri olan Rh uygunsuzluğu olarak da adlandırılır. Toplumda kan uyuşmazlığının en fazla görüldüğü kişiler gebe kadınlardır. Gebe kadın ve anne rahmindeki bebeğin kan gruplarındaki Rh uygunsuzluğu durumunda metabolizma yabancı kanı bir alerjen olarak algılar. Vücudun buna karşılık gösterdiği tepki de alerjik reaksiyon olarak ortaya çıkar.

Bu şekilde kan uyuşmazlığı olduğunda anne ve bebeğin amniyosentez, erken su gelmesi, karna alınan darbe doğum gibi sebeplerle kanları karışırsa antikor üretimi başlar. IgG tipindeki antikorlar plasentaya geçerek bebeğin kan hücrelerine kadar ulaşır. Bu antikorlar kanla bebeğin dalak, karaciğer gibi organlarını aşamadığı zaman kan hücresi yıkımı başlar. Gebeliğin her geçen günü bebek kansız kalmaya başlar. Bu kalp yetmezliği, vücutta su toplanması gibi sorunlara neden olur. Bazen bebek anne karnında yaşamını yitirebilir.

Anne ve bebek açısından kan uyuşmazlığı olması önemli bir risk olarak kabul edilir. Zamanında tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlığa, hatta ölüme kadar gidebilir. Kan uyuşmazlığı yüzünden oluşan Eritoblastosis denilen sakatlıkların sonuçları yaşam boyunca devam eder. Kan uyuşmazlığı olan bir gebelikte bilirubin üretimi fazla olduğu için bebeğin beyin hücrelerinde hasar oluşmaktadır.

Kan uyuşmazlığı hangi etkilere neden olur?

Gebelikte kan grubu Rh (-) olan anne adayı ile kan grubu Rh (+) olan baba adayı varsa kan uyuşmazlığı nedeniyle alerjik reaksiyon meydana gelecektir. Ancak kan uyuşmazlığını sadece gebelikte ele almamak gerekir. Kan nakli yapılması gereken durumlarda da Rh (-) ve Rh (+) kan gruplarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde farklı Rh değerlerine sahip olan kan gruplarından nakil yapılırsa kan uyuşmazlığı yaşanabilir.

Gebelik sürecinde kan uyuşmazlığı daha önemli hale gelir. Eğer bebeğin kan grubu Rh (+) olursa anne ve bebek arasındaki kan bağından dolayı alyuvar alışverişinde annenin kanında antikorlar meydana gelir. Göbek kordonundan antikorların bebeğe geçişi de kolaydır. Dolayısıyla bu bebeğin kanındaki alyuvarların parçalanmasına neden olur. Hızla gelişen alyuvar yıkımı nedeniyle bebeğin vücudunda ödem kalp yetmezliği, aşırı oranda kansızlık gibi sorunlara yol açabilir. Doğumda bu sorunlara sarılık eşlik ettiğinde ise kan uyuşmazlığının tedavisinin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkar.

Kan uyuşmazlığı kadının ilk gebeliği sırasında sorun çıkarmayabilir. Çünkü vücudu buna henüz yabancıdır. Sorun yaşanmadan ilk gebelik doğumla sonuçlanabilir. Ancak daha sonraki gebeliğinde aynı etkiler olmaz. Kadının vücudu bu duruma hazırlıklı olduğundan, gebelik başladığı andan itibaren savunma durumuna geçecektir. Gebelik ürünü fetus bir yabancı gibi algılanacak, hızlı bir şekilde vücutta antikor üretimi olacaktır. Kan uyuşmazlığının tedavisinde vücudun antikor üretimi engellediğinde hedefe ulaşılmış olur. Bu durumda bebek beklendiği gibi sağlıklı bir şekilde doğar.

Evlilikte kan uyuşmazlığı varsa zamanında tespit edilmeli

Bebek sahibi olmak isteyenler için evlilikte kan uyuşmazlığı önemli bir konudur. Bu kadın için olduğu kadar bebeğin sağlığını da ilgilendirir. Kan uyuşmazlığının meydana gelmesi iki şekilde olabilir. Kadının Rh (-), erkeğin ise Rh (+) kan grubuna sahip olması halinde bebeğin kanı Rh (+) olursa, yani babanın kan grubundan olursa bebeğin kan hücreleri annenin kan dolaşımına geçer. Hamilelikte kan alışverişi anne ve bebek arasında direkt olarak gerçekleşir. Bu sadece ilk hamilelikte sorun çıkarmayabilir. Ancak sonraki hamileliklerde bu sorun yaşanacaktır. Bu yüzden evlilikte özellikle bebek sahibi olmak isteyenler kan gruplarını tespit ederek, bu sorunu yaşamamak için tedavi olmalıdır. Günümüzde evlilik öncesi yapılan hazırlıklar arasında kan grupları da değerlendirilir. Bu tedavisi olan bir sorun olduğundan çiftler mutlaka önlem almalıdır.

Kan uyuşmazlığı testi nedir?

Kan uyuşmazlığı testi ICS İndirekt Coombs kan uyuşmazlığı olan çiftlerde gebelikte kadından alınan kan örneği ile yapılır. Testle anne ile bebek arasındaki kan uyuşmazlığından kaynaklanan etkileşimler belirlenir. Çiftlerde kan gruplarının tespiti kan uyuşmazlığın belirlemeyi sağlar. Bu test ise kadının Rh (-), erkeğin Rh (+) olması durumunda mutlaka yapılmalıdır. Kadının ilk gebeliğinden itibaren testlere başlanır. Gebeliğin 20. Haftasından itibaren test ayda bir kere yapılır. Yapılan testte sonuç negatif çıktığı takdirde bebeğin kan uyuşmazlığı yüzünden zarar görmediği belirlenmiş olur.

Kan uyuşmazlığı tedavisi nasıl yapılır?

Tedavi edilmemiş kan uyuşmazlığı sorunu anne ve bebek açısından oldukça ciddi sonuçlara yol açabilir. Ancak tedavisi yapılan kan uyuşmazlığı halinde riskler ortadan kaldırılabilir. Tedavide amaç annenin vücudunda üretilen antikorların engellenmesidir. Uygulanan tedavi sonucunda Rh (+) kan hücrelerini parçalayan antikorlar üretilmez ve kan uyuşmazlığının olumsuz sonuçları engellenir. Ayrıca sonradan gelişebilecek sorunlarda ortadan kalkmış olur.

Tedavide baba adayı Rh (+) anne adayı Rh (-) kan grubunda ise 28. Haftalık gebelik döneminde anti D iğnesi yapılır. Bu şekilde enjekte edilen ilaç anne adayının vücudunda üretilen antikorlara engel olur. Eğer doğumdan sonra bebeğin kan grubu Rh (+) olarak belirlenirse, 72 saatlik süre geçmeden tekrar anti D iğnesi yapılır. Bebeğin göbek kordonundan hangi kan grubunda olduğu tespit edilebilir.

Çocuk isteyen çiftlerin gebe kalmadan önce kan uyuşmazlığı konusunda bilinçli olmaları ve bu konuda gerekli tetkiklerin yapılması gerekir. Kan uyuşmazlığı tedavisi olan önemli bir sorundur. Hem bebeğin, he de annenin yaşamı bunun için riske atılmamalıdır.

Kadının Rh (-) kan grubunda olması halinde sadece hamile kaldığı zaman değil düşük, kürtaj gibi tıbbi müdahalelerde de anti D iğnesi yapılması gereklidir. Bu amaçla yapılan iğnenin içeriği Rh (+) antijen taşıyan hücrelerdir. Enjeksiyon kalçadan yapılır. İlaç bebekten annenin kanına geçen Rh (+) antijen taşıyan hücreleri yok eder. Bu tedavi sırasında 2 doz enjeksiyon yapılması kan uyuşmazlığından kaynaklanan olumsuzlukları binde bir oranına kadar azaltacaktır.

Kan uyuşmazlığı riski taşıyan kan grupları nelerdir?

Kan uyuşmazlığında bebeğin ve annenin A, 0, B kan gruplarından olması sorun çıkarmaz. Ancak Rh faktörüne karşı vücudun ürettiği antikorlar uyumsuzluk sorununa neden olur. Anne Rh (-) bebek Rh (+) kan grubundaysa kan uyuşmazlığından söz edilebilir. Annenin vücudu kendini koruma amaçlı IgG antikoru üretmeye başlar. Anne Rh (-) baba Rh (-) olursa bu durumda kan uyuşmazlığından söz edilmez. Çünkü bebeğin kan grubu da mutlaka Rh (-) olur. Babanın Rh (+) ve annenin Rh faktörü (-) olursa uyuşmazlık burada ortaya çıkar.

" } ] }