{ "title": "Kan Pıhtılaşması", "image": "https://www.kan.gen.tr/images/kan-pihtilasmasi.jpg", "date": "20.01.2024 04:33:47", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Kan pıhtılaşması, kanda pıhtıların kolayca oluşması ya da pıhtıların normal şekilde çözünmemesini ifade eder. Kan pıhtısı normalde damar çeperlerindeki kesik ve çatlakları kapatmak, kanamayı durdurmak için oluşur. Damarlarda kan akımı ağır olursa, bu da kan pıhtılaşması nedeni olabilir. Pıhtılaşma kan akımını engeller ya da kan akımın sınırlandırılmasına yol açar. Bu durum organların zarar görmesine ve yaşamın riske girmesine neden olur. Genetik etkenler bunda rol oynasa da sonradan kazanılmış etkenlerde pıhtılaşma riskini arttırır. Çeşitli hastalıklar, etkenler kan pıhtılaşmasını tetikleyebilir. Sigara alışkanlığı, uzun süre yatma, aşırı kilolu olmak gibi etkenler bunda rol oynar. Genetik etkenlerden kan pıhtılaşmasının olması, bunun için gereken proteinler, pıhtılaşmayı çözen maddeler yüzünden kaynaklanabilir. Genetik yatkınlığı bulunan kişiler yüksek riskli olarak kabul edilir.

Kan pıhtılaşması neden olur?

Kan pıhtılaşması oluşmasının nedeni damarlardaki ufak kesiklerin, çatlakların kapatılması, kanamanın kesilmesi içindir. Kanama kesildiğinde ya da damarlarda iyileşme olduktan sonra, vücut kendisi pıhtıları parçalar ve dışarı atar. Bu süreçte kan pıhtısının oluşmasında damarlardaki hücrelerin iç tabakası temel yapı taşı görevini görür. Pıhtılaşma faktörleri protein olan fibrin ağının oluşumuna neden olur. Kan pıhtısını birleştiren zamk vazifesi gören de fibrindir. Trombositler ise kan pıhtısının meydana gelmesini sağlamak için birbirine yapışır. Kan pıhtılaşması bu süreçleri aşarak meydana gelir.

Pıhtılaşma sürecinin değişime uğraması ya da istek dışında tetiklenmesi halinde istenmeyen kan pıhtılaşması oluşur. Bu durumda pıhtılar kalbe, beyne, akciğerlere, atardamarlara, böbreklere, toplardamarlara giderek sorun yaşanmasına neden olabilir. Genetik mutasyonlar, hastalıklar, atrial fibrilasyon, obezite, metabolik sendrom gibi rahatsızlıklar bu şekilde kan pıhtılaşması nedenidir. Derin ven trombozu rahatsızlığı da toplardamarda pıhtı oluşumuna ve pıhtının kan dolaşımına girmesine neden olabilir. Akciğere pıhtının ulaşması, kan akımını engellemesine emboli denir. Bunların dışında ciddi operasyonlar, kemik kırıkları, travmalar gibi sebeplerle uzun süreli yatma nedeniyle kan akımının yavaşlaması da pıhtılaşmasına yol açabilir. Kanser hastalığı, uzun süre aynı pozisyonda kalma gibi durumlarda kan pıhtılaşmasını tetikleyen etkenlerdir.

Kan pıhtılaşma riski taşıyan kişiler

Genetik açıdan ve kazanılmış etkenler bakımından etkilenen kişiler kan pıhtılaşması riski en yüksek olanlardır. Yani sigara kullanma alışkanlığı olan, aynı zamanda aterosklerozu olan, genetik olarak pıhtılaşmaya yatkın olan kişiler yüksek risklidir. Bu etkenlerden sadece birisine sahip olan kişilerde risk oranı daha düşük olur.

Kan pıhtılaşmasına neden olabilen genetik etkenler
Kan pıhtılaşması belirtileri nelerdir?

Kan pıhtılaşmasının oluştuğu yere göre farklı belirtiler ortaya çıkabilir. Kalp ve akciğerde oluşan kan pıhtısı göğüste ağrıya, kol, sırt, çene ve boyunda sorunlara, nefes darlığına yol açabilir. Bacaklarda meydana gelen pıhtılar kızarıklık, ağrı ve sıcaklık belirtilerine, beyindeki pıhtılaşma hareket kabiliyetinin kaybolmasına, konuşma sorunlarına, anlama yeteneğinin kaybına, baş ağrına yol açabilir. Bu durumdaki hastaların acile tedaviye alınması gerekir. Kan pıhtılaşmasına yol açan etken acilen tespit edilmeli ve tedavisi yapılmalıdır.

Kan pıhtılaşması tanısı ve tedavisi nasıl yapılır?

Fiziki muayene, öykünün dinlenmesi, tam kan sayımı gibi tetkikler sayesinde kan pıhtılaşması teşhisi yapılabilir. Eğer genetik etkenlerden pıhtılaşmanın olduğu kanaati varsa, hastaya farklı tetkikler yapılarak, buna sebep olan etken tespit edilir. Kan pıhtılaşması ilaçla tedavi edilmektedir. Pıhtılaşmanın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak acilen ya da rutin uygulamalarla tedavi uygulanır. Acil uygulamalarda pıhtının hızlı bir şekilde çözülmesini sağlayan ilaçlar kullanılır. Ancak bu ilaçların yaşamı tehdit edici riski olduğu için, kalp krizinde, felç gibi riskli durumlarda tercih edilir. Normal rutin tedaviler sırasında ağızdan ya da cilt altına enjekte edilen kan sulandırıcı ilaçlar doktor kontrolünde kullanılır.
" } ] }